|
|
|
ANA MENÜ |
|
|
|
|
|
|
|
İSLAMIN DOĞUŞU |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Allahu Taala yerleri ve gökleri yaratmadan evvel Melekleri daha sonra Ruhları yarattı.Melekleri nurdan yani (isıktan) Şeytani ise atesten yaratti.
Nebileri Velileri Erenleri Evliyaları Enbiyaları ve ahir peygamberleri Musa, Harun, İbrahim,Davut peygamberlerini yaratti.
Asikları Maşukları Sadıkları inananları Gaib Erenlerini yarattı ve ruhların eğitimini erenlere verdi. O zamanına Kalu belu denir.Bizlere sorarlar ne zamandan beri Müslamansınız diye bizlerde Kalu beludenberi deriz.Daha sonra Hakkın huzuruna geldiler ve imtihana sunuldular daha sonra Allaha giden Hak yolu kuruldu ve bu yolun adı ISLAMIYET yani Allaha teslim olmaktı.
HAK dini yani doğrudan Ahlaka ve erdemliğe ulaşandır.
BATIL ise uydurma bir dindir yani yanlış bir dindir.
Hakk-Muhammed-Ali ile başladı, Cebrail ile devam etti. Cebrail ondört bin yıl pervanilikte, ondört bin yıl divanelikte ve oniki bin yıl da harabatilikte toplam 40 bin yıl Hakk-Muhammed-Ali Aşk'ı ile yandı tutuştu. Hakkı Teala bütün melekleri, Cebrail bu yangınından zuhur etmiştir. Bu Aşk yangını daha sonra Kudret kandilindeki "Nur"'dan Ademe ve ondan da bütün peygamberlere, onlardan Veli'lere, Veli'lerden İnsan-ı Kamil'lere gelmiştir. Bu gelmenin aslı, pervane olup aşığın, kendisinin ışığına "Nur'una" (Her şeyin aslına rûcû etmesi kavlince) yönelmesidir. Hayranlığı seyranlığa dönüşüp döne döne seyretmesi ve en sonunda vecd'e( istek) gelerek kendini O'na teslim etmesidir. "Aşik"lık budur. Ölmeden önce ölmektir. Mutlak teslimiyet gerektirir. Erenlerim, işte En-el Hakk denilebilinen makam Aşk'tır Geriye gidecek olursak eğer, Aşk'tan önce sevda, sevdadan önce sevgi gelir.
Sevginin de bir öncesi beğenme, onun bir öncesi de hoşlanmadır. Merkez sevgidir. Aşağı ve yukarı kavaramlar sevginin değer dereceleridir. SEVGİ BİZİM DİNİMİZDİR
HZ.Adem
Balcık : Toprağın su ile karışımıdır ki, buna çamur ve balçık denilir
Turap: Topraktır
Hz. Adem yaratıldığı zaman. Allah Adem'i yaratırken, meleklere Cebrâil, Mîkâîl, İsrâfil ve Azrâîl'e tek tek emretti; Adem'in toprağında 60 ceşit toprak vardı, Adem'in ruhunu alma görevi ona Azraile verildi. Orada cevap veriyor ki: Neden 60 memleketin toprağını getirdin? Adem'in çamurunu yapması için, insanlar birbirine benzemesin diye.
Eğer bir memleketin toprağı olursa, Ademler hep aynı sıfattan olurdu. Adem'i yarattılar dört nesne ab, bab, hak, nar bunlar Arapçada Ab su, bab rüzgâr, nar ateş, hak toprak demektir. Bu dört nesneyi, melekler bunu yoğurdu, birbirini tutamadı maya tutmadı, o zaman Allah-ü tealaya müracaatta bulundu yapıcı melekler, zaten o zamanda 5 melek vardı. Allah-ü teala kendi nurundan nur gönderdi,
― Bu nuru katın! dedi. Allah’ın nurunu o zaman Adem'in çamuruna kattılar. O zaman çamur birbirini tuttu. Bir şekil verdi melekler, fakat ruh verilmedi. Cebrail’e dedi ki: ― Ya Cebrail, Adem yapıldı; daha ruh verilmedi. Git, gör bakalım, bunu beğenir misin? Cebrail geldi: İskelet yapılmış çamurdan dedi.
Çamurdaki göğüse bir el vurdu, ses geldi: Ya Rabb! dedi. Senin işine karışmam! Yalnız bunun içi boş! Ses geldi: Ey Cebrail!dedi:
― Orası benim gizli hazinemdir, beni arayanlar orada bulacaktır.
Çünkü biz diyoruz ki Hakk müminin kalbindedir, Hakk Adem'dedir. Bunu ayet de söylüyor. Diyor ki; Hakk'ı yerde, gökte, ağaçta arayan münâfıktır. Nerededir, mekânında munhazardır, mekânı nerede? Pak Adem'dir diyor. O zaman Cebrail gittikten sonra, Melek-i ezrail geldi. O da baktı:
― Ne olabilir ki? dedi.Bir çamur parçasıdır.
O da tuttu göbeğine bir el bastı, o zaman Allah-u teala dedi ki: Ben Adem'e nurumdan nur vereceğim; o ezrailin parmak bastığı yeri çukurlaştıracaksınız!Çocuğun doğmasında göbek kesme orada kalmadır.
― Adem'e ruh vereceğim!dedi: Ona secde edin!
Melekler secde etti, o anda iblis etmedi:o yüzden seytan deniliyor. Adem'e ruh gelince, El hamdüllüllah la ilahe il ola Muhammede resullullah!dedi. Ruh aldığı zaman. O zaman Cebrail bunu cennete götürken muallakta (havada) yeşil bir kubbe gördü:
― Ya Allah!dedi. Kapı açıldı: Nurdan ses geldi:
Aleyküm selam ya ata!Adem’i o zaman cennete götürdüler. Cennette yasak olan bir taan vardı:
O taanı yemeyeceksin!dedi. Adem uyurken sol kaburgasının boşluğundan Havva yaratıldı eş olarak. Uyandığı zaman karşısında bir kadın gördü: Bu kim?dedi.Havva!dediler. Ne için?dedi.
Senin için yaratıldı.? Sen uyurken yaratıldı dediler.daha sonra Allah onların nikahlarını kıydı. Iblis seytan Ademi kıskanmıştı.Adem seytanın aklına uyup cennetten yasak meyveyi yiyip kovulmuşlardır.Böylece ayrı yerlerde yasadılar
200yıl birbirlerini aradılar ADEM ile HAVVAnın cocukları Daha sonra Havva her sene ikiz bebe doğuruyordu. Toplam 36 ikiz çocuk doğurmuştu. Doğan her ikizin biri erkek biri kız oldu. Bu ikizlerden ilki Kabil ve . ikinci ikizler ise 1 yıl sonra doğan Habil ve Saya idi. Iklıma, Saya dan çok çok daha güzel bir kızdı. Bu yüzden Kabilde ikiz kız kardeşi Iklımayı çok sevdi. Habilin kişilik yönünden babasına, Kabilde annesine daha yakındı. Habil bu yüzden babasının isteklerini hep yapar ve onun emir ve yasaklarına riayet ederdi. O emirlerin Allahtan geldiğine kesin bir kalp ile inanırdı. Böylece Adem Habili, tüm oğullarından daha fazla severdi..
Rivayet 1;
Allah tarafından Hz.Adem'e ikinci eş olarak gönderilen, güzel mi güzel Huri kızı önce Havva ile karşılaşır. Havva onun Adem'e ikinci eş olarak gönderildiğini anlar ve o gün bu meseleyi halletmek için hazırlık yapmaya başlar. Akşama kadar süslenir, hazırlanır. Hz.Adem akşam eve geldiğinde karşısında daha da güzelleşmiş olan bir Havva bulur. Havva o gün bir başka güzeldir ve konuyu Huri kızından bahsetmeden, Hz.Adem'e açar. Kendisini hala sevip sevmediğini sorar. Hz. Adem'de onu hala çok sevdiğini ve ondan başka kimsenin kalbinde olmadığını, zaten dünya üzerinde ikisinden başka bir kimseninde bulunmadığını söyler. Havva ise "peki ya olsaydı" der. Hz.Adem'de olmadığını düşünerek "ondan başkasını sevmeyeceği sözünü verir". Havva bu söz üzerine rahatlar.
Ertesi gün Hz.Adem Huri kızıyla karşılaşır ama Havva'ya verdiği söz aklına gelir. Dolayısıyla Huri kızını niyet oğlu Hz.Şit ile evlendirir.
Güruhu) Naci
PEYGAMBERLER SOYU ÖZELDİR, NURLUDUR
Adem ve Hürden zuhur eden Şit soyu 72 milletin haricinde ve temiz bir soydur. Tabi iffetli ve namuslu bayanlara emanet edilmesi koşuluyla. Şit ile Iklımanın evlenmesinin ardından zuhur eden soydur. Adem tarafından lanetlenip kovulmayan ve beddua almamış temiz bir soydur ve bu soydan Nuha kadar temiz peygamberler zuhur etmiştir. Sonrasında Nuhun anneleri ayrı kızı (Gürufu) Naci ve oğlu Lem ile Muhammet peygambere kadar bu temiz soy yine devam etmiştir. Hz.Muhammet ve Hz.Hatice'den olma kızı Hz.Fatma ve amca oğlu Hz.Ali 'den olan 12 imamlar ve onlardan da Alevi Dedeleri soyundan da bu soy hâlâ devam etmektedir. Aynı soydan Hz.Muhammete kadar hep peygamberler zuhur etmiştir. Son peygamberde "yolu", en iyi şekilde devam ettireceğini bildiği, o soya emanet etmiştir. Bu soy kimine göre ırkçılık gibi değerlendirilse de, Allahın emridir.
Daha sonra ADEM ile Havvadan doğan kızları Şit ile melakeden
Doğan ogullarla ve Sitten yetisen kız evlatları ile Ademin yetistirdigi
Oğullarına verilerek Insanoğlunun soyu çogalmistir.Şitin soyu ile Kabilin soyu birleştiler.Kabilin soyu çoğalarak dünyayaı kapladı Puta ve Ateşe tapmak kabilin soyundan kaldı.
Bazı cahiller öz kardesler nasil evlenir diye Allahı sucluyorlar.
Her iki rivayette de Hz.Şit neslinin Huri kızından gelen saf bir soy olduğu ve peygamberlerin bu soydan geldiğini görüyoruz. Hz.Adem vefat edecegi zaman oğlu Hz.Şit'e: "Yavrum ! Bu alnında parlayan nur, son peygamber olan Hz.Muhammed'in nurudur. Bu nuru mü'min, temiz ve iffetli hanımlara teslim et ve oğluna da böyle vasiyette bulun" buyurdu.
İşte bu soy Nuh peygambere kadar, babadan oğula, temiz bir şekilde gelmiştir. Burada antiparantez şunuda öğreniyoruz ki, sadece babadaki nur doğacak çocuğun nurlu doğmasında etkili değil. Anneninde temiz ve iffetli olması gerekiyor. Daha sonra Nuh peygamberin (anneleri ayrı) kızı Naci (Gürufu Naci) ve oğlu, Lem'in evliliklerinden doğan çocukları ile bu soy Muhammet peygambere kadar devam etmiştir. Hz.Muhammet ve Hz.Hatice'den olma kızı Hz.Fatma ve amca oğlu Hz.Ali'den olan 12 imamlar ve onlardan da Alevi Dedeleri soyundan, bu soy hâlâ devam etmektedir. Aynı soydan Hz.Muhammete kadar, sürekli peygamberler zuhur etmiştir. Son peygamberde, en iyi şekilde devam ettireceğini bildiği, bu soya "yolu" emanet etmiş ve Hakk'a yürümüştür. Fakat Hz.Muhammed'in dünyayı terkinden sonra onun soyuna karşı "islamız biz" diyenler tarafından (Muaviye, oğlu Yezit ve Abbasi deveti) yapılan kıyımlar aşikardır. Hz.Muhammed'in en başta belirttiğimiz isteği açık olarak gerçekleşmesede, bilenler tarafından devam ettirilerek, günümüze kadar ulaşmış, burada bile kelimelere dökülmüş, yine canlanmştır.
Tam olarak yer yüzüne 124 Peygamber gelmiştir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 6 ziyaretçi (10 klik) kişi burdaydı! |